Her eylemden sonra illa bir dönüşüm deneyimler danışan. Ama büyük, ama küçük. Mesela duygusal yeme olan bir danışan, biyolojik olarak bakar ki az protein yiyor ve protein yemeye başlar. İştahı kesilir. Bu bir dönüşümü gerektirir. Ya da başka bir danışan, ilişkilerde çok fazla taviz verdiğini, hayır diyemediğini fark eder. Hayır demeye başlar. Kendinde rahatlama sağlarken ilişkisinde ek bir sıkıntı olabilir. Bu sefer yeni olan bu meselenin üzerinden gidilebilir. Bu aşamaların hepsi birbiriyle geçişlidir. Overlap eder, üst üste biner. Mehter takımı gibi, iki ileri bir geri olur. Bir dönem fazla gelir, mola verilir. Sonra tekrar bu sürece başlanabilir.

İnsanın doğası gereği, hayatın doğası gereği, biliyoruz ki sürekli bir devinim içerisindeyiz. Yaşam zordur ve yaşam tekamülü gerektirir. Dolayısıyla ölene kadar hem düğümlerimiz olacaktır hem de farkındalıklarımız. Bundan doğacak eylemler ve yeniye dönüştüğümüz zamanlar olacaktır.