Tek başınalık – Yararlı Yalnızlık
‘Yalnız olmak, icat etmenin sırrıdır. Yalnız olduğun zaman, fikirlerin doğduğu zamandır.’ NICOLA TESLA
Sadece kullanmayı seçtiğimiz kelimeyi değiştirmek bile insanda sihirli değnek etkisi yapabilir!
“Tek başınalık” periyodik olarak bilinçli bir şekilde seçildiğinde bizlere yeni kapılar açar ve dünyaya baktığımız pencereleri temizleme şansı verir. Kendimizle vakit geçirdiğimiz, içimize odaklandığımız, sevdiğimiz şeyleri yaptığımız, neler sevdiğimizi tek başımıza keşfettiğimiz zamanlara “yalnızlık” etiketi vermek yerine bu süreçleri “tek başınalık – yararlı yalnızlık” olarak tanımlayabiliriz…
Bu tür yalnızlık genel bir bağlantı veya aidiyet eksikliği hissi taşımaz. Yalnızlık ve “tek başınalık” birbirlerine benzeseler de aynı anlamı taşımazlar. Yalnızlıkta başkalarıyla daha fazla bağlantı kurma isteği varken, kendine zaman ayıran kişi ise fiziksel olarak yalnız olsa da, kendi arkadaşlığından zevk alır ve bu zamanın tadını çıkarır. Kendini fiziksel veya ruhsal / duygusal koza içine aldığında kelebeğe dönüşmesini gerçekleştirir. Kendini yeniden doğurur. Ona yararlı olmayan, artık ihtiyaç duymadıklarını temizler (bazen zorlu bir süreç olabilir, hatta uzman birisinin desteğine de ihtiyaç duyar) ve yeni, farklı olanlara yer açar. Varolduğunu hayal bile edemediğimiz farklı yönlerinizle tanışıp, farklı alanlarla ilgili potansiyelinizi keşfedebilirsiniz. Bu süreç korkutucu olabilir, konfor alanından çıkmak kolay değildir ancak sonunda elde edilen ödül(ler) buna değecektir.
Yararlı Yalnızlık Nasıl Yaratılır?
- Kendinize zaman ayırmayı bir rutin haline getirin.
Haftanızı planlarken nasıl iş görüşmelerine, arkadaşlarınızla ve ailenizle programlara öncelik tanıyorsanız, aynı önemi kendinizle geçireceğiniz zaman için de göstermelisiniz. Bu zaman diliminin uzunluğu tamamen size kalmış. İster koskoca bir günü farklı tek başınıza yapabileceğiniz aktivitelerle doldurun, ister kısa bir kahve turuna çıkın. Önemli olan, bu vaktin uzunluğu değil, içeriği ve kalitesidir. Niyettir. 10 tane basit nefes bile kuvvetli rüzgara dönüşür.
- Hedeflerinizi, planlarınızı ve isteklerinizi yazdığınız bir defteriniz olsun.
Her şeyin sürekli değişim halinde olduğu bir hayatta; hedefler, planlar, istekler ve ihtiyaçlar da değisebilir. Seneler önce Tanrılar Okulu kitabının yazarı Stefano D’anna’yı şahsen dinleme imkanım olmuştu. “100 kişi düşünür, plan yapar ancak 1 kişi eyleme geçer” sözü beni bayağı etkilemişti. Eylemin her zaman büyük ataklar, hareketler olmasına gerek yok. İç dünyanızı yazıya dökerek üç boyuta indirmek de eylemlerin en büyüğüdür. Daha büyük açılımlara ilk adımdır. Kendimize zaman ayırıp, ki günde 60 saniye bile bazen yeterli olur, rutin olarak check-in yapmak, kişisel gelişim ve hayat yolculuğumuzda artık bize uymayan hedefleri, istekleri ve ihtiyaçları arkamızda bırakmamızı sağlar.
- Sosyal medyaya dikkat!
Hepimizin parçası olduğu sosyal medya dünyası bilgi alışverişi için kullanışlı bir ortam olsa da, kimi zaman “bir şeyleri kaçırma” hissiyatini tetikleyebilir. Sosyal medya hissettiklerimizden, düşündüklerimizden ve kendimizden kaçmak için kullandığımız bir araç haline dönüşebilir. Kendinize zaman ayırdığınızda telefonu bir kenara koyun ve dış etkenlerin etkisi olmadan bilinçli bir şekilde “an’da” kalmaya çalışın. Bu ilk başta zorlayıcı gelse de, rutine dönüştüğünde diğer eylemlerimiz gibi otomatikleşecektir. Dijital detoks, bedensel arınma kadar, hatta bazen daha bile fazla ihtiyacımız olandır.
Son söz, iç sesinizle temasda olduğunuz, kişisel potansiyelinizi adım adım keşfettiğiniz, TEK BAŞINALIK zamanlarınızın keyfini çıkartın 🙂
Yorum Yaz