Kaşıkçı Elması
Kaşıkçı Elması sizin olsa nasıl saklarsınız? Birisine emanet etmeniz gerekirse kime emanet edebilirsiniz onu, kime güvenebilirsiniz? Sizin kadar dikkatli, korunaklı kim saklayabilir onu?
Dün akşamki grup çalışmasında – EFMT – bu Kaşıkçı Elması metaforunu kullandık. Kendi içsel derin duygularımızı ve kırılgan tarafımızı, kime, ne kadar, nasıl açmamız gerektiği konusuyla alakalı olarak. KETUM sıfatına odaklandık.
Evet, son zamanlarda çok fazla bilgiler dolaşıyor. Kendini aç, kendini paylaş… Kendini ne kadar açarsan karşı tarafta o kadar açar, derin ve duygusal bir bağ kurarsınız diye….
Ancak burada, bunu kendinizi koruyarak, sınırlarınızı koruyarak yapmanız gerektiği bilgisi bazen es geçiliyor. İnsanın içini dökmesi, paylaşması, kendini açması da bir ihtiyaç. Özellikle sosyal, çevresel ve ekonomik olarak da zorlandığımız bu dönemde insan paylaşmak istiyor, anlıyorum. Ancak bunu yaparken kendimize acaba zarar veriyor muyuz? Ya da karşımızdakiyle ilgili gerçekçi olmayan bir beklentiye giriyor muyuz?
Bütün bunlara da dikkat ederek bu süreci yaşamak lazım. İçinizdeki Kaşıkçı Elması’nı kime nasıl ne zaman emanet edeceksiniz? Bir de bu açıdan bakmak gerekir bence bu konuya 🥰
Yorum Yaz