Hamburger’in Götürdüğü Yere Git
Duygusal yeme teması duydum mu, derinliklerine inmek için hiçbir fırsatı kaçırmam… Nitekim asistanım Tuğba da işe başladıktan bir süre sonra, sağlıklı beslenmeye çalışırken “canım deli gibi hamburger çekiyor” dediğinde içime burada derin bir mesele olabilir diye kurt düştü. Hem yaptığım işi deneyimleyerek tanıması hem de karanlıktaki bir parçasını keşfetmesi için onunla “sürpriz” bir çalışma yapmaya karar verdim. Gerisini onun ağzından dinleyelim:
“İşe başlayalı çok zaman olmamıştı. Yeni işle beraber, yeni başlangıç diyerek sağlıklı beslenmeye odaklanıp spora başlamıştım. Tabi sporla birlikte diyet de geldi, yeniden. Bazı şeylerden feragat edip öncelikle kilo verip sağlıklı bir vücuda kavuşmak istiyordum. Ancak yasaklı yiyeceklerin her zaman cezbettiği gibi diyette yasak olan ‘hamburger’ burnumda tütmeye başladı bir süre sonra.
Ofiste yemeklerimizi biz pişiriyoruz, hijyen ve içerik sebebiyle. Bir gün ne yesek diye konuşurken “Ufff! Şeniz hanım ben deli gibi ‘hamburger’ yemek istiyorum” deyiverdim. “Tamam Cuma günü hamburger sipariş ederiz, yeriz” dedi o da. Şaşırdım aslında hemencecik kabul etmesine ama fikrini değiştirmesin diye sorgulamadım.
Cuma gününü dört gözle beklemeye başladım.
Beklenen gün geldi nihayet. Şeniz hanım “Hadi bir menü al gel de yiyelim hamburgerlerimizi” dedi. O kadar çok istediğim için bir menü demesi dikkatimi çekmişti ve sordum “Bir menü yetecek mi bize?” “Yeter tabi ki” demesiyle, hayal kırıklığı ve heyecan duygularıyla gidip alıp geldim.
Tabakları hazırladım ve toplantı odasındaki masaya geçtik. Bir menüyü iki tabağa bölüştürdük. Şeniz hanım gelirken boş bir kağıt ve kalem de almamı söyledi. Ben, yerken iş hakkında notlar da alacağımızı düşündüm. Halbuki olaylar çok farklıymış J
Masaya oturduktan sonra Şeniz hanımın “Hadi hamburgerin senin için anlamına bakalım, bak bakalım tabağında ne görüyorsun?” diye sormasıyla, şaşaladım. Hiç beklemediğim bir anda çok aniden geldi bu soru! Zaten kendisine de söyledim sonra “çok hazırlıksız yakaladınız beni” diye… Hamburgere, bilim insanı dikkatiyle baktım. İlk olarak erimiş peynir dikkatimi çekti. Hamburgerin üstündeki peynir birkaç gün öncesinde seyrettiğim bir videoyu aklıma getirdiği için midem bulanmıştı. Aklıma gelenleri söyledikten sonra not almamı istedi ve arkasından asıl komut geldi.
- Kapat bakalım gözlerini!
- Hamburgerini iyice kokla, sonra da yavaşça bir ısırık al ve çok yavaşça ağzında çiğne ama hemen yutma… Duyularının seni çok eski bir anıya götürmesine izin ver…
Bahçe kapısı açık, dışarıda bahar havası ve hafif hafif rüzgar esintisiyle yaprak sesleriyle önümde harika bir ızgara kokusu… Ve gözümden anında yaşlar akmaya başladı.
Bir anda 13-14 sene öncesinde bir pikniğe gittim. Hayatımın zor dönemleriydi. Etrafımdaki çoğu insan kendimi toparlayabilmem için bana yardımcı olmaya çalışıyordu. Annem, babam, kardeşlerim, amcam ve canım anneannem… Canım anneannem diyorum çünkü onu kaybedeli 7 sene olmuştu ve ben hala yasımı tamamlayamamıştım (Bu da seans sonunda öğrendiğim durumdu). Onu görünce yüzümde güller açtı. Şeniz hanımında yönlendirmesiyle anneannem hayalimde toplantı odasının kapısından içeri girdi ve saçlarımı okşamaya başladı. Onu o kadar çok özlemiştim ki… Soluma doğru döndüm lavanta kokulu ellerini öptüm. Diğer alemde çok iyi olduğunu söyledi. Her zaman onun yanımda olduğunu hissettiğimi söyledim. Artık üzülmemem gerektiğini ve mutlu olmam gerektiğini söylediğinde kızımdan bahsettim ona. Çünkü çok isterdim onu görmesini. Hayatımda en çok değer verdiğim insanların başında geliyorlar her ikisi de.
Şeniz hanımın bir sefer daha yönlendirmesiyle bu sefer kızım girdi kapıdan içeri. Ve şimdi her ikisi de karşımda birbirlerine bakıyorlar. Anneannem kızımın yanına giderek onu öptü kokladı. “Aynı senin küçüklüğün gibi” dedi. Artık hayatta kızım için varolacağımı, bundan sonraki hayatımda kızımın için çabalamam gerektiğini söyledi. “Çünkü benim için çok uğraştın. Şimdi sıra onda” diye ekledi. Sustum, her ikisini izledim. Elele karşımda duruyorlardı. Ne kadar zaman geçti bilmiyorum. İkisini buluşturmuştum nihayet.
Gözlerimi açtığımda hala ağlıyordum ve neler yaşadığımı sindirmeye çalışıyordum. Çünkü hayatımda ben her zaman en değerli insanların başında eşim geldiğini söylerdim. Aslında kızım ondan daha öndeymiş farkında değilmişim. Bunun farkına varınca hayret ettim kendime.
Şeniz hanım, “Hadi ye bakalım artık rahatça, keyifle bitir hamburgerini” dedi.
Yiyebildim mi? Tabi ki hayır. Duygusal açlığım doymuştu artık. Ancak aradan birkaç saat geçtikten sonra gerçekten fiziksel olarak acıktığım için o hamburgeri yiyebildim.”
Yorum Yaz