Uykusuzluğun Psikolojimize Etkileri
Bazı psikiyatrik hastalıkların en önemli semptomlarından biri ‘yorgunluk’. Bu hastalıklar arasında majör depresif bozukluk, depresyon, distimi, anksiyete ve bipolar bozukluk bulunuyor. Uyku problemi olan insanların daha stresli, depresif ve intihara eğilimli hissetme riski var. Ayrıca uykusuzluk paranoyaya sebebiyet verebiliyor ve mental rahatsızlık yaşayan kişilerin semptomlarını kötüleştiriyor.
Travmaya maruz kalmak uykudan korkmamıza sebep olabiliyor. Travma sonrası stres bozukluğu yaşayan kişiler kabus görmekten, uykuda ölme riskinden ve uyurken eve hırsız girmesi veya yangın çıkması gibi felaketlerden korktukları için uyku problemleri yaşayabiliyor. Uyku anksiyetesinden muzdarip olmak için bir travma yaşamış olmak da gerekmiyor, bazı insanlar kesin bir sebebi olmadan da uyku ile ilgili kaygılar yaşayabiliyor. Çocuklukta yaşanılan deneyimlerin yetişkinlikte yaşadığımız bu tip kaygılarda oldukça önemli olduğu biliniyor. Uyumakla ilgili endişe duymaya Somniphobia, bir diğer adıyla uyku anksiyetesi adı veriliyor:
Somniphobia (Somnifobi): Insomnia’ya sebep olan önemli etkenlerden birinin uyku anksiyetesi olduğu biliniyor. Uyku saati yaklaştıkça gergin hissetme, yatağa girmeyi mümkün olduğunca erteleme, uyku vakti geldiğinde panik atak geçirme ve ani mod değişiklikleri somnifobinin başlıca belirtileri arasında bulunuyor.
Insomnia: ‘Uykusuzluk’ adıyla da bilinen insomnia, uykuya dalmakta ve uykuda kalmakta güçlük olarak tanımlanıyor. Belirtileri arasında gece uykuya dalmakta zorlanma, gün içinde konsantrasyon kaybı, uyandıktan hemen sonra bile yorgun hissetme, gün içinde asabilik ve tahammül seviyesinin azalması bulunuyor. Oldukça yaygın olmasının yanında kronik (uzun süreli) ve akut (kısa süreli) olmak üzere iki çeşidi bulunuyor: Kronik insomnia’da kişi en az üç ay boyunca haftada en az üç kez uykusuzluk yaşıyor, akut insomnia’da ise bir gece veya birkaç hafta boyunca uykusuzluk belirtileri yaşanıyor.
Insomnia tedavisi mümkün olan bir uyku bozukluğu, dolayısıyla uykusuzluk yaşıyorsanız uzman desteği almanız oldukça önemli. Psikoterapi ile birlikte ilaç kullanımının insomnia tedavisinde oldukça etkili olduğu biliniyor, ayrıca egzersiz yapmak da bu konuda oldukça fayda sağlıyor.
Az uyku endişeyi artırıyor, endişe de az uykuya sebebiyet veriyor. Geçmiş ve gelecek hakkındaki düşünceler, planlar, kaygılar sizi rahat bırakmıyorsa, onları düşünmemeye çalışmak daha fazla uykunuzu kaçırabiliyor. “Şimdilik onları dolaba kaldırıyorum” diyerek hayalinizde ‘güvenli’ ve/veya ‘mutlu’ alanınıza geçebilirsiniz. Yönlendirmeli meditasyonlar ve rahatlatıcı müzikler yardımcı olur. Bunlardan bazılarını yazımızın sonunda bulabilirsiniz.
Yorum Yaz