Neden ekmek yapıyoruz?
Geçtiğimiz haftalardan itibaren herkes çok farklı niteliklerde ve seviyelerde duygular yaşamaya başladı. Bir an enerji dolup kendimize yapılacaklar listesi hazırlayıp, işlere girişiyoruz. Sonra birden elimizde kumanda ile televizyon kanallarında zıplayarak veya sosyal medyada gezinerek saatlerimizi geçiriyoruz.
Bu dönemde virüs salgının yanı sıra bir de ekmek yapma salgını çıktı diyebiliriz. Özellikle daha önce elini hamura değdirmemiş erkekler arasında da çok yaygın bu ekmek yapma işi. Acaba neden böyle bir şey oldu? Yurtdışında tamamen sokağa çıkma yasağı uygulanan ülkelerde insanların öncelikle tuvalet kağıdı ve ekmek reyonlarını boşalttığını gördük. Ülkemizde de insanlar çok kısa sokağa çıkma yasağında bile çuvallarla ekmek aldılar, bunu söylerken ekonomik durumu iyi olmayan, ana öğünü ekmekle geçirmek zorunda olan ve kalabalık aileleri dışarıda bırakıyorum.
Herkesin ekmek yapmasını psikolojik olarak nasıl açıklayabiliriz?
Şimdiki gibi yaşadığımız belirsiz ve korkutucu dönemlerde, hayatımızla ilgili tehdit hissettiğimizde, kontrolün elimizden akıp gittiğini hissederiz. Kendi kendine bakabilme, yetebilme, kontrol hissinin dışa vurulmuş hali. Kendi kendine yetebilme aynı zamanda en temel ihtiyacımızı, yani beslenmeyi de gidermeye yardımcı olur, bu güvenliktir. Ekmek yapma, kendi kendine yetebilmenin en temel göstergesidir. Hayatımızın pek çok alanının kontrol altına alındığı ve özgürlüğümüzün kısıtlandığı bu dönemde ekmek yapabilme özgürlüğü bize çok önemli bir rahatlama alanı açıyor. Çaresiz olduğumuz anlarda bize umut veriyor. Kendi başımızın çaresine bakabileceğimiz hissini geri kazandırıyor.
Başka bir yönden de, ekmek pişirme bizim beş duyumuza hitap ediyor. Kendimizi topraklama konusunda 5 duyunun birden aktive olmasını sağlıyor. Ekmek yaparken ellerimizi kullanarak dokunuyoruz. Yine ekmeği yaparken ve pişirirken koku alma duygumuz harekete geçiyor. Özellikle ekşi mayanın kokusu ve taze pişmiş ekmek kokusu muhteşem olabiliyor. Adım adım malzemelerin değişimini deneyimleyerek gözlerimiz de bayram ediyor. Mutfaktaki sesler, hareketler ve en nihayetinde de kendi pişirdiğimiz yiyeceği yemenin hazzı… Bütün bunlar topraklanma sırasında ihtiyacımız olan 5 duyunun aktivasyonunda şahane deneyimler kazandırıyor.
Ekmek yapmak aynı zamanda kaliteli zaman geçirmek açısından da iyi bir araç. Özellikle şimdi ekşi mayalı ekmeklerin yapılması baştan sona 12-24 saat aldığı için, bu kişilerin uzun süre çok temel bir ihtiyaçla meşgul olmasını sağlıyor.
Başka bir açıdan ekmek yapmak çok da sistematik bir işlem. Adımları var, ölçüleri ve prosedürleri var. Bu da çok belirsiz zamanlarda bir nizamın, bir düzenin olması kontrol hissini bize bir nebze de olsa geri veriyor. Bence özellikle erkeklerin ekmek yapmaya ilgisinin artması, belirli sistematik akışın içerisinde bir iş yapma, başarma, sonucunu alma ve yine evini/ailesini doyurma ve onların ihtiyaçlarını giderme duygusunu da yoğun olarak tatmin ediyordur.
O zaman renk… o zaman dans… ekmek yapmaya devam : )
Yorum Yaz