Obezite Ameliyatı
Kompleks bir hastalık olan obezitenin kesin, kanıtlanmıs bir tedavisi yoktur. Her birey için bir veya birden fazla açıdan konuya gitmek gerekir. Çok maliyetli yaklaşımlar vardır. Amerika’nın Ulusal Sağlık Örgütü (NIH) Beden Kitle İndeksi (BKİ) 40’ın üstünde olan hastalar için obezite ameliyatlarının bir çeşidi olan Gastrik Bypass’ı “Altın Tedavi” olarak tanımlamıştır. Zaman içerisinde BKİ değeri 35’in üsütünde olup, yandaş hastalığı olanlara da ameliyat fırsatı verilmeye başlanmıştır. Yine zaman içinde, ilk başta gastrik bypass’a hazırlık için yapılan bir ön ameliyat olan Sleeve Gastrektomi (halk arasında Tüp Mide olarak biliniyor) giderek daha fazla tercih edilen ameliyat olarak görülmektedir.
Dünyada bu ameliyatlar giderek artarken ülkemizde de aynı trend gözlenmektedir. Kısa sürede çok ciddi kilo kayıpları görüldüğü için (genellikle ilk senede verilmesi gereken kilonun en az %50 verilir) ameliyat alternatifi çoğu hastaya cazip gelmektedir.
ANCAK… Televizyonlarda sanki “sihirli değnek” gibi anlatılan bu ameliyatların uzun vadeli sonuçlarını bilinip ona göre karar verilmeli ve ameliyat sonrası, balayı tabir edilen ilk 12-18 ayın çok dikkatli geçirilmesi gerekir. Aksi halde kilo geri alımı kaçınılmazdır. İstatistiklere göre ameliyat sonrası kilo geri alımı %25-40 civarındadır (yurt dışı çalışmaları). Buna göre ameliyat olan her 100 kişiden minimum 25 maksimum 40 kişi, veridiği kilonun en az %15’ini geri almıştır. Ve ameliyat öncesi duygusal beslenme ve/veya psikolojik rahatsızlık, yeme bozukluğu var ise, kilo geri alımlarında direk etkilidir!
Sağlık Bakanlığı devlet hastanelerinde obezite ameliyatına karar veren kurula psikiyatrist görüşünü dahil etmiştir. Ancak özel hastanelerde malesef bu konu büyük oranda gözardı edilmektedir. Ameliyat karar aşamasında mutlaka psikiyatr veya klinik psikolog hastayı psikolojik olarak değerlendirmeli ve gerekli uyarıları yapmalıdır.
Aşağıda hastaların özelliklerine göre ameliyat olabilirliklerini paylaşıyorum.
Ameliyata Hayır (%5)
-
Aktif ciddi psikolojik rahatsızlık
-
Kişilik bozukluğu
-
Son 1 sene içinde intihar girişimi
-
Son 1 sene için alkol ve/veya uyuşturucu bağımlılığı
-
Orta-ciddi öğrenme bozukluğu
-
Demans
-
Aktif bulimia nervoza
-
Uyumsuzluk (isteksizlik)
Ameliyata Hazırlık Gerekir (%30)
-
Tıkınırcasına yeme bozukluğu veya ciddi duygusal beslenme
-
Son 1 sene için alkol ve/veya uyuşturucunun kötü kullanımı
-
Hafif öğrenme güçlüğü
-
Az sosyal destek
-
Gerçekçi olmayan beklentiler / motivasyon
Ameliyata Evet (%65)
-
Tedavi edilmiş tıkınırcasına yeme bozukluğu
-
Orta – hafif duygusal beslenme
-
Stabil depresyon (tedavi devam, ilaç kullanabilir, ameliyat sonrası ilaç kesilmemelidir )
-
Yaşamda yiyeceğin rolünü psikolojik anlamda düşünebilme
-
1 senelik remisyonda psikolojik bozukluk
-
Çeşitli başa çıkabilme stratejilerine ulaşabilme
-
Rahatsızlık yaratan duygular
-
Açlık
-
Aşerilen yiyecekler
OBEZİTE AMELİYATLARINDA ÇOK BAŞARILI NETİCELER ALINMAKTADIR. ANCAK SONUÇLARIN KALICI OLMASI İÇİN MUTLAKA HASTANIN PSİKOLOJİK DEĞERLENDİRMEDEN GEÇMESİ VE AMELİYAT SONRASI MÜMKÜNSE BİR DESTEK GRUBUNA DEVAM ETMESİ ÇOK FAYDALI OLUR.
Yorum Yaz